Sorunu sor hemen cevaplansın.
Serbest Müstezat Nedir
Serbest Müstezat Nedir
19. Yüzyıl sonlarında özellikle Servet-i Fünun'cuların geliştirdikleri bir nazım biçimi. Divan şiirindeki müstezat'tan şu özellikleriyle ayrılır:
Serbest Müstezatın Divan Şiirindeki Müstezattan Farkı
* Serbest müstezat, hem aruz, hem de hecenin çeşitli kalıplarıyla yazılabilir.
* Temel olarak alınan kalıbın çeşitli parçaları çeşitli düzenlerle bir arada kullanılabileceği gibi aynı nazım içinde yalnız bir kalıp değil, başka kalıplar ve bunların parçaları da kullanılabilir.
* Uzun ve kısa mısralar kimi zaman belli bir düzen içinde sıralanır, kimi zaman da herhangi bir düzene bağlı kalınmaz.
* Kafiye örgüsünün düzenlenişi de kurala değil, şairin isteğine bağlıdır.
* Müstezat'ın daha özgürce kullanılmış biçimdir.
* Sembolizmin yaygın olduğu bir dönemde Fransa'da ortaya çıkan bir şiir şeklidir.
* Servet-i Fünun ve Fecr-i Ati şairlerince kullanılmıştır.
* Serbest müstezatta nazım nesre yaklaştırılmıştır.
Bu özellikleriyle serbest müstezat, Divan şiirindeki müstezat'ın geliştirilmesiyle oluşturulmamış, doğrudan Batı şiirinden alınmıştır. Klasik nazım biçimlerinden ve tek ölçünün bir örnekliliğinden kurtuluş yeni biçimler ve ahenkler yaratmak düşüncesiyle oluşturulan bu biçim, serbest nazıma geçişte bir aşama olmuştur.
Serbest Müstezatın Özellikleri
1. Bu nazım şeklinde uzun, kısa, çok kısa dizeler bazen düzenli, bazen de düzensiz olarak tekrarlanırlar.
2. Kısa mısraların ölçüsü, şiirin ölçüsünün bir parçasıdır.
3. Kafiye düzeni belirli bir kurala bağlı değildir.
4. Aruz ölçüsüyle yazılır.
5. Edebiyatımızda özellikle Servet-i Fünun ve Fecr-i Ati şairlerinin kullanığı bir nazım şeklidir.
Not 1: Bu nazım biçiminde düşünceler, dizeden dizeye atlayarak devam eder. Nazım, giderek nesre yaklaşmış olur.
Not 2: Serbest müstezat, serbest nazıma geçişi sağlamıştır.
Serbest Müstezat Örneği
KIŞ
Yine kış,
Yine şems-i mesâda (akşam güneşi), ah o bakış,
Yine yollarda serseri dolaşan
Âşiyânsız tuyur-ı pür-nâliş( inleyen yuvasız kuşlar)Tehi kalan ovalar
Sükût eder sanılır mevsimin gumûmuyla
Harab olan sarı yollarda kalmamış ne gelen,
Ne giden,
Şimdi yalnız kavafil-i evrâk (yaprak yığını)
Mütemadî sürüklenir bir uzak
Ufk-ı pür-ıztırab u nermide.Yine kış, yine kış
Bütün emelleri bir ağlayan duman sarmış
Ahmet Hâşim
Tarih: 2013-12-29 22:00:00 Kategori: Edebiyat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.